Bir yabancı memlekette bir garip hüzün. Rakıyı balıkla sevmeyen bir yığın kafa.. Umudu gidişde değil de dönüşde arayan ben ve benim gibiler.. Üstte bir garip vesvese.. Balıkçı Sami usta sarhoş.. Balıklar mundar.. Bu durumda hangi gidiş,hangi dönüş..
Mum Işıklı Yüzler
8 Haz 2012
Cumartesi-ler
Her cumartesi oluyor bu..
Benim sadece cumartesi sendromum var..
Sabahında sevgili şirketime biraz para kazandırdıktan sonra,
öğleninden gecesine kadar soyut olduğum bir cumartesi..
Yaşamımı,düşüncelerimi bol bol aklıma düşürüp,
aklımı preslediğim bir cumartesi..
Haftanın 6 günü konuştuklarımın fazla geldiği,dinlediğim müziklerin önemini yitirdiği,
odamın her zerresinin beni kabullenmesini istediğim,
yerde oturup yatağımın kenarına bir omuz edasıyla başımı yasladığım,
yastığımın "gel bana .." der gibi seslendiği,
mutlulukla mutsuzluğun iradem dışı iç içe geçtiği,
dilimin lâl olduğu bir cumartesi..
Aklımı yitirecek gibi oluyorum çoğu kez..
Şüpheye düşüyorum.. Biri bana "anlat" dese anlatamayacağım
"gel" dese gidemeyeceğim hallere bürünüyorum..
Bol keşkelerimin arasından birini çekip,uslanmayacağım hayallere dalıyorum..
Bu halimi en anlayamayan insan annem..
Sabahki ben ile akşamki beni çözümleyemiyor..
Tıpkı ben gibi.. kendi çözümsüzlüğüm gibi..
Sonra birden pazar oluyor ve pazartesi.. herşey normale dönüyor..
Yorulduğum geçişler bunlar..
Her cumartesi bir nebzemi daha bırakıyorum bir yerlere..
Giderek eksilerek geliyor pazartesiler..
Unutmak istediklerimle dolu cumartesiler...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder