Mum Işıklı Yüzler

Mum Işıklı Yüzler
Yüzler..Birbirinden farklı yaratılmış yüzler..Rengine aldanıp kendimizi değiştirdiğimiz karakterler..6. his diye bir şeyin olmadığını sonuna kadar savundurtturabilen insanlar.. Aldanmak yaşamı engelleyen önemli bir etken. Karşımızdakine aldanmanın dışında en geri dönülmezi de kendimize olanı..Bir çok yüzü ışık oyunlarından görmüyoruz. Bir çoğu da mum ışığında gördüklerimiz..Hep bir yanları karanlık olan yüzlerden ışık dolu beklentilerimiz var..Kendini içinde taşıdığı karakterin ışığıyla yansıtan birini bulduğunuzda o sizsiniz demektir. Tabi eğer siz de o ışıkla yansıyorsanız..

24 Haz 2013

Mesela

Bazen silahların önüne atlamak ister insan..
Sona gelmişçesine yaşarken birden aklına düşer "herşeyi tattın mı" 

Küçük dokunuşları,kaçamak bir bakışı,tutkuyu..!
İnanmayı,miğdedeki kelebekleri hissetmeyi.
Hiç bilmediği bir şeyi karşılaşınca anlamaz ki insan..

Hiç bir elden tutulup aşılmamış ki kayalıklar..
Ne zordur insanın sadece kendine karışması..

Bazen bir terle karışmak ister insan..
Özlenen tüm tatların içinde kaybolmak
Eğer elinden bir şey gelmezse en azından gözlerini özlemek..

Her hareketini kazıdığın hafızana iyi bakmak mesela..
Çekilen her içte dışarı verilen nefese karıştırmamayı öğrenmek mesela..
Sevebilmeyi öğreten mesela...

16 Haz 2013

Gezi Parkı & Tayyip





Herşey böyle başladı... sabahın 5 iydi .. onca polis onca toma..
Neden yendi peki onca su/gaz... Betonların arasında kalmış tek nefes alınabılen yeşil yer olduğu ve böyle
kalmasını istediğimiz için..
Sonra ülkemin %50 sinin başbakanı olan şahıs çıktı "ben kasımpaşalıyım" dedi..
Ufak bir direniş bir cümlesiyle "halk ayaklanmasına" dönüştü..


1942'de İnönü tarafından açılışı yapılan Gezi parkı zamanla çevresindeki oluşumlardan dolayı
küçülmüş ama yine de devamlı artan İstanbul nüfusuna kucak açmış..


Eskiden bu haliyle olan kışlanın 2013 itibariyle tekrar gündeme gelmesi sonucu baktığımızda avm,rezidans yada müze olmasının ne devasa bir rant yaratacağı aşıkâr..
İki dudağı arasından günlerce beklenen çözümsel kelimelerin yerine Erdoğan'ın halkı "sonunun nereye varacağı belli olmayan" bir sürece sürüklemesi hala daha inanamadığımız bir davranış oldu...

Bunca gündür birbirini hiç tanımayan onca insan birlik gösterdi.. Evet aralarda amacını aşan görüntüler oldu
kabul.. Bizim içimize girmiş provaköterler sadece bize zarar verip iktidarın ekmeğine yağ sürdü..
Çok çeşitli oyunlar oynandı...
Başbakan kendi adamlarının yalanladıklarını ciddi bir silaha dönüştürdü..
Günlerdir her yaş grubu ayakta.. kimi öldü kiminin gözü çıktı kimi sakat kaldı vs....
Biz beden kaybı yaşasak da o meşhur %50 nin ölmüş,kör olmuş,sakat beyinlerinden de daha sağlamız evelallah...
Bu Halk ayaklanmasına herkes kendi imkanlarıyla katıldı ama iktidar 3000 kişiyi toplamak için benm otobüslerimi,vapurlarımı kullandı.. Reyhanlıyı chp nin Gezi olaylarını M.A.Alabora'nın üstüne yıkıp onca yaralıyı yoksaydı.. Halkı halka şikayet ederek asıl BÖLÜCÜLÜĞÜ kendisi yaptı. İçinde zerre Allah korkusu olmadığını kendi CAHİL (dünki miting videolarını izledim,iki lafı biraraya getiremeyenler) halkını inandırmaya çalıştı. Dış mihraplar dediklerini de yok sayıp DECCALLIĞI ele aldı...
Birden bire bu gerginliğin içinde 2 miting haberi yaydı..
Yaptığı güç gösterisinde alakasız biçimsiz bir hareket olan Mhp bayrakları açtırdı..
"benim halkım" dedikleriyle kendine oy vermemiş olanlardan intikam alır gibi dehşet cümleler kurdu..
"yarına kadar çıkın" diye emirettiği direnişçilere daha bir saat geçmeden müdahale ettirdi...
(15.06.13) Amaç İstanbul'da yapacağı 2. mitingde daha güçlü görünebilmekti.. Aileler ve cocuklar etkilendi bu hamleden,herkes ölmemek nefes alabilmek için bir yerlere sığındı,gözlerimizin önünde izledik ki
polis tüm sığınılmış yerlerin kapısında fare deliğinin önünde "çıksa da yesem" diye bekleyen kedi gibiydiler..




Yetmedi doktorları  "göstericilere katılmış" diye saçmasapan bir başlık bulup ellerini kelepçeleyerek "eylemci" sıfatıyla gözaltına aldılar.. Geziye ilk müdahale yapıldığında ilk işleri revire girmek olmuştu..
Eski milletler bile kendi aralarındaki o kanlı ve aylarca süren savaşlarda asla revire/sıhhiyeye saldırmamıştır ki bu nasıl bir zihniyettir buradan anlamak mümkün..
Dinle boyamak istedikleri gözlerin sahiplerinin kulaklarına cami dediler/saygısızlık dediler/başörtü dediler...
O kalabalığın içinde kaza sonucu düşüp hayatını kaybeden polis için "şehit edildi" dediler..
Otobüslerle getirdikleri halkın-ın ellerine onlarca bayrak tutusturdular...
Ve bu metazoriyle egolarını tatmın edip şarj oldular...


Örnek olarak bu video ile nasıl bir %50 oldukları bir fikir oluştuyor sanırım...
Tabi şöyle bir durum da var ki bunca olay sonrası mizahımız oldukça gelişti...
Bir süre yazılan türlü türlü yazıları,karikatürleri okuduk şarkıları dinledik..

3.köprü konusunu gündeme getirdiğinde zamanında yine kendi ağzından çıkanları unuttu..
Ama takipçileri arşivden çekip çıkardılar fakat mevzusunu hiç yapmadı.


Tabi biz bunlarla az biraz nefes alıp oyalanırken iktidar,avukatlarımızı yerlerde sürükletti
ayrıca da hayatında bir kez bile dinlemediği operaya yeşil ışık yakıp 1994'de verdiği bir demeçte balerinleri aşağıladığını unuttu..

                                                                       
                                                   
                                                                         
Tabi zarif balerinlerimizin de tepkisi gecikmedi...
                                        

                                                                             
Halbuki ne güzeldi eylemlerimiz........ !!!!!


Doktorlarımıza ve Avukatlarımıza bunları yapanın "çapulculara" neler yapabileceğini tahmin etmek zor değildi..
Evet 2-3 ağaçtı ilk derdimiz,sonradan "hükümet istifa" sesleri yükseldi..Tabi bu da Tayyip'i kızdırdı..
Düşüremezdik bu oldukça güç,ama bir çok şeye bunca zaman sustuğumuzu ve hiç tahmin etmediği bir toplumun da bu ülkede var olduğunu bilmesini sağlayabilirdik..  Kendisiyle görüşmeye gelenlerle ılımlı bir hava yaratıp yine bildiğini okuması "tek lider" olma aşkına ne denli bağlı olduğunu da bize gösterdi..

Tonla broşür dağıttırdı (kaç ağaca tekabül eder bilemem) ,otobüs vapur bayrak flama şapka derken 2 miting
kaça maloldu bilmek isterdim...
Kuyruğu dik tutacak,gerekirse "öldürün" bile der bu adam...
Yargı yada referandum diyerek yine dediğini yapacak ve yaptıracak...
Hatta dediğim gibi bu işten bu eylemleri leyhine çevirerek çıkacak ...
Olan pkk itleriyle uğraşan şehitlerimize olduğu gibi ölen gençlerimize olacak...

Tatlı dille herşeyi çözebilecekken KK na yüklenen (ki KK da bu eylemsel hareketten nemalanmak istemiştir o ayrı) , halkını bölen terör örgütü yandaşlarına davranmadığı şekilde kendi yurttaşına davranan (öyle bir durum ki bdp ye sempati duyanlar oluştu) bir başbakan (deccal) oluşturan arkasındakiler bu işten paylarını alıp çekildiler...
Bu mesele kolay bitmiycek.. Hakkımızda hayırlısı...
(bu yazı çok resmi oldu ama yazarken içimdekileri siz bilirsiniz)