Bir intikam gibidir acı sonlar.
Akan asi nehri gibi..
Sıkıntılıyken bile dışardan sakin gibi gözüken
Sabah olduğunda öten horozun
Akşam olduğunda batan güneşin
Anlamını anlayamadan içine alıp sürükleyen bir nehir.
Eninde sonunda akan bu su da durulur..
Elbet içindekiler kendini dışa vurur..
Her anın acısını,iç yeniden sıvar...
Yerine yenileri yerleşir..
Geriye kalan yaşamın suyunu içmektir,dalgasında boğulmadan
Sörf misali ayakta kalabilmek tüm deli dalgalara karşı.
Diri vücutlu bir kadının kendine olan güveni gibi yarınına güvenerek.
Sevginin gücünü de yaşadım güçsüzlüğünü de.
Aşkın önündeki bendim hala sağlam.
Getiriler çoğalınca amaç soyutlandı.
Perilerin uçuşmaları gibiydi sevme olgusu.
Etekleri coşkulu heyecanlar
Dağınık kalplerin toplandığı mavi gökyüzü.Hayat...
Her sonuç ayrılığı depreştirir.
Her geliş bir gidişi çağrıştırır.
Her gülücük ağlamayı sürükler.
İhtişamsız bir yüzüğün anlamsız işlevi gibi
Acı sonlar bir gerçektir.
Bir yabancı memlekette bir garip hüzün. Rakıyı balıkla sevmeyen bir yığın kafa.. Umudu gidişde değil de dönüşde arayan ben ve benim gibiler.. Üstte bir garip vesvese.. Balıkçı Sami usta sarhoş.. Balıklar mundar.. Bu durumda hangi gidiş,hangi dönüş..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder