Mum Işıklı Yüzler

Mum Işıklı Yüzler
Yüzler..Birbirinden farklı yaratılmış yüzler..Rengine aldanıp kendimizi değiştirdiğimiz karakterler..6. his diye bir şeyin olmadığını sonuna kadar savundurtturabilen insanlar.. Aldanmak yaşamı engelleyen önemli bir etken. Karşımızdakine aldanmanın dışında en geri dönülmezi de kendimize olanı..Bir çok yüzü ışık oyunlarından görmüyoruz. Bir çoğu da mum ışığında gördüklerimiz..Hep bir yanları karanlık olan yüzlerden ışık dolu beklentilerimiz var..Kendini içinde taşıdığı karakterin ışığıyla yansıtan birini bulduğunuzda o sizsiniz demektir. Tabi eğer siz de o ışıkla yansıyorsanız..

2 Eyl 2012

Bodrum notu


Yıl 2012..
Ağustos için ayarladığım tatili halatla çektim..
Hayatın ne getireceği belli olmuyor.. Ben beklerken istifamı da verdim..
Üzerimdeki büyük kamburu atmış şirketin kapısından son kez
çıkarken aklımdan ilk geçen "uzun tatil" oldu..
Deniziyle,havasıyla,insanıyla aşık olduğum/yaşamak ve ölmek 
istediğim yere Bodrum'a gitmek.. 
Mümkün olduğunca gelmemek..




Ramazan bayramına denk gelen zaman diliminde yine kalabalıktı her yeri..
Gündüzleri  beachler,halk plajlarında;geceleri clupleri,sokaklarında iğnelik yer yoktu..
Bu denli kalabalığı zaten büyük şehirde yaşayan bizler gündüzlerine katlanıp gecelerini
yok saydık..


Bitez...
Her zaman küçük ve her zaman dingin..
Sokağına basmaktan bile  huzur bulduğum beldesi..
En temiz denize  ve  insanlara sahip kasaba..
Yalı'da yenen balık,içilen rakı,masanın yanından geçenlerin ufak gülümsemeleri,
selamlarıyla o kalabalıktan muaf olabilmek..
Arkadaşlarla süslenen gecelerimizle geçireceğim en uzun tatil...



derken... 4.günde her sene başıma gelen güneş alerjisi ile sarsılan ben..
Sanırım ben aslında altın dolu bir kazana doğmuşum ama tabi üstüm kaygan
kazandan düşmüşüm..
Elime geçen tuttuğum ama nedense kayıp giden fırsatları düşününce...
20 günlük planımın 10.gününde İstanbul'a dinlenmeye döndüm :))))
Tabi Bodrum dendiğinde aklıma aşk düşmez mi..!!
Birlikte geçen 5 sene..
Dost,sevgili,eş,arkadaş,yaren olunmuş;unu elenmiş eleği uzaklara atılmış bir seviye..
Bir kadın olarak  bir erkekten beklediğimiz özelliklere uyumlu/itaatkâr hareketler..
Fakat dediğim gibi "kaygan üst" durumu.. 
Asıl zor olan ne biliyor musunuz...!!!
Sevip kaybetmek,ardından ağlamak değil/O sevgiyle ayrılığa mahkum olmak..
Gözüm daldığında bile kafamdan geçenleri naklen anlatacak kadar beni 
tanıyan adamla geçemeyecek olan bir ömrü yaşamak..
Bodrum'u bana  sevdiren aşk mıydı yada aşkı bana hatırlatan Bodrum'mu bilemiyorum 
ama hala İstanbul'un bir ferdi olmaktan çok rahatsızım..
Yazlık mekanlarının yamyam patronları (elemanlarının hem etinden hem de sütünden faydalanan
asalak sonradan görmeler) hariç özellikle sonbaharının güzelliğinin ..(ki Paris'e benzetirim o zamanlarda..) üzerine yoktur güzel Bodrum'un..
Bilenler bilir..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder