Mum Işıklı Yüzler

Mum Işıklı Yüzler
Yüzler..Birbirinden farklı yaratılmış yüzler..Rengine aldanıp kendimizi değiştirdiğimiz karakterler..6. his diye bir şeyin olmadığını sonuna kadar savundurtturabilen insanlar.. Aldanmak yaşamı engelleyen önemli bir etken. Karşımızdakine aldanmanın dışında en geri dönülmezi de kendimize olanı..Bir çok yüzü ışık oyunlarından görmüyoruz. Bir çoğu da mum ışığında gördüklerimiz..Hep bir yanları karanlık olan yüzlerden ışık dolu beklentilerimiz var..Kendini içinde taşıdığı karakterin ışığıyla yansıtan birini bulduğunuzda o sizsiniz demektir. Tabi eğer siz de o ışıkla yansıyorsanız..

17 Tem 2012

Huysuz ama Tatlı..



Dün "evimsiz iyileşemem" ben diyerek, "sorumluluğu üzerime alıyorum" 
kağıdını imzalayarak çıktı güzel kadın annem hastaneden..
Bindirdik bir taksiye,evin önüne geldiğimizde ayaklarının üzerine basamadığından
3 kişi kaldırmaya uğraşırken taksici delikanlı yetişti imdadımıza. 
Sırtına aldığı gibi bir avazda çıkardı sağolsun..
İlk sözü "/attılar beni hastane köşelerine/ dedim /istemiyorlar beni/ dedim.. 
çok pişmanım" oldu..
Oturduğu koltuğu severek "canım evim" diyip ağlamaya başladı..
3 saat tüm dediklerini hiç oturtmadan yaptırdı..
Son saate baktığımda gün ışımıştı..
22 gün boyunca O'na bakan doktor/hemşire herkese beddua ediyor ve 
"hastane beni sakat bıraktı" diye ağıt yakıyor..
Mutsuz/memnuniyetsiz..
Ama O benim Annem..
Tüm huysuzluğum,zaman zaman takıntılarım,çoğu davranışlarım 
aynı O'nunkisi gibi olan Annem..
Bazen "keşke zamanı durdursam/kaçsam gitsem" desem de dizimin dibinde 
olmasını istediğim kadın.
Yürüyemiyeceğini beynine oturtacak,bundan ötürü nefesi düzelmiyecek ve 
geceleri bizi uyutmayacak olsa da O benim herşeyim..
Bazen tarifinde yetersiz kaldığım bu kadının annem olmasından gurur duyuyorum..
Allah başımdan eksik etmesin..
(... ama az uyutsa iyi olurdu  be.. )

3 Tem 2012

Kolların lazım

ağlamalıyım aslında,ilk günkü gibi hıçkırarak zehri akıtmalıyım,yapamıyorum..
alışıyor muyum acaba!! alışmak istemiyorum!!
herkes sussun istiyorum,herkes ben gibi hissettsin,beni anlasın,
beklesin benim gibi,hayat devam etmesin istiyorum.
bencil olmak istiyorum,yemek yememek,uyumamak,bakımsız olmak..
hiçkimse beni arasın istemiyorum,
arayana madalya vericekmişim gibi alaka istemiyorum..
çalışmamak,iyi kızı oynama zorunluluğumdan arınmak,
devamlı küfür etmek,hatta birilerini tokatlamak  istiyorum..
herkesin teskin etmeye çalışmasını,iyi dilekleriyle avutmaya çabalamalarını,
göstermelik üzülmelerini istemiyorum..
Ben annemi istiyorum....
benim tüm hayat akışımı sağlayan kişiyi istiyorum..
bugün 9.gün.. bunca gündür bir kıçı kırık makineye bağlı..
kimileri "oh canıma değsin" dedi..  
kimileri "geçer geçer" diyip sırtımı sıvazladı.. 
kimileri dua etti..
ama ben sadece iki kişide gördüm bu hastalığın bizdeki yarasını..
biri ben diğeri babam..
evet anne olmadan bilemeyiz biz evlatlar.. 
evet baba olmadan anlayamayız sözlerini..
ama bazen ikisi olmadan da deli gibi anlayabiliriz onları,"kaybetme" 
duygusu burnunuzun ucunda kokmaya başladığı an................ 
ne geçmiş yaşanmışlıklar,ne gelecek beklentileri,ne para sıkıntısı,
ne aşk ne meşk kalıyor o günlerce bunları düşünüp üzdüğünüz kafanızda..
ben 9 gündür annemin yanı başında bırakıyorum parçalarımı..
en çok şaşırdığım şey ise 34 yıldır kirpiklerini oynatışlarından ne diyeceklerini 
çözdüğüm bu çekirdek ailenin birbirine bu kadar bağlı olması.
birbirlerinden ölesiye nefret ediyorlar derken,annemin elini sıkı sıkıya tutmuş 
destek olan ve sicim gibi gözyaşı döken babamı ve ona büyük bir aşkla bakıp ağlayan,
"babana iyi bak" diye emir yağdıran annemi gördüm mesela..
Korkuyorum..
O'nun olmadığı bir evde uyumaktan/uyanmaktan,pazar sabahları 
O'nun olmadığı sofraya oturmaktan,
yanlışımı yüzüme söyleyen yegâne arkadaşımdan ayrı kalmaktan..
korkuyorum anne,kolların lazım..